 | Peter Sís Kuşlar Meclisi Çev. Nazmi Ağıl Alef Yayınevi, 2014, 160 s. |
“Yazılı” olarak tanıtmanın kolay olmadığı bir kitap ama bir yandan da göz ardı edilemeyecek bir çalışma Kuşlar Meclisi, söz etmeden geçemezdik... Ferideddin Attar’ın 30 kuş hikayesi, daha da bilinen ismiyle Simurg hikâyesi -ufak tefek farklılıklarla- az çok bilinir aslında ama yine de kısaca hatırlatmamız gerekirse; efsaneye göre kuşların kralı Simurg, Bilgi Ağacı'nın dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş. Kuşlar Simurg'a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürmüş. Kuşlar dünyasında her şey ters gittikçe onlar da Simurg'u bekler dururlarmış. Ne var ki, Simurg ortada görünmedikçe kuşkulanır olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler. Derken bir gün uzak bir ülkede bir kuş sürüsü Simurg'un kanadından bir tüy bulmuş. Simurg'un var olduğunu anlayan dünyadaki tüm kuşlar da toplanıp hep birlikte Simurg'un huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler. Ancak Simurg'un yuvası, etekleri bulutların üzerinde olan Kafdağı'nın tepesindeymiş. Oraya varmak için ise yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş, hepsi birbirinden çetin yedi vadi...
Efsanenin devamında da bu yolculuk anlatılıyor ve asıl önemli olan da yola çıkan bu kuşların vardıkları yerde aldıkları sonuç elbette. İşte bu hikayeyi The New York Times Book Review’un verdiği yılın en iyi resimlenmiş kitabı ödülünü yedi kez, film yapımıyla Altın Ayı ve resimleriyle Hans Christian Andersen Ödülü gibi pek çok uluslararası prestij sahibi ödüle layık görülmüş olan Peter Sís bir anlamda bir kez daha anlatıyor; gerçekten de her bir sayfası tablo gibi olan kitabıyla... Kitapta kullanılan kağıt da çok uygun; en azından bir kitapçıda göz gezdirmenizi öneririz...
